Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5G yarışından sonra 16 Ekim'de yapılacak, operatörlerin 1 Nisan 2026'dan itibaren 5G hizmet vermeye başlayacağını söyledi. “Bakan Uraloglu,” toplamda 2 milyar dolarlık bir sıklık 2 milyar dolarlık bir frekans, her bir operatörün, her biri 35 yıldır, her biri 35 yıl içinde, her bir şirketin 5. yılının 5. yılının 5. yılının 5. yılının 5. yılının 5. yılının 5. milyar dolarlık bir frekansı, her biri, her bir şirketin, her bir şirketin ödemesi yapılacak. (BTK) “dedi.
“İhale ile operatörlere toplam 11 farklı frekans paketi atanacak”
Uraloloğlu, Türkiye'deki GSM yetkilileri, IM-200/UMTS ve IMT'li operatörlerin sadece ihaleye katılabileceğini ve beyanında şunları söyleyebileceğini söyledi:
“Süreç mevcut operatörlerle ilerleyecek. 700 MHz ve 3.5 GHz'lik frekans bantları, toplam 400 MHz frekans için toplam 2 milyar $ 125 milyona sahip toplam 11 farklı frekans paketine sahip operatörlere atanacak. Komisyon 3 eşit tesis içinde ödeyebilecek.
Operatörler cirolarının yüzde 5'ini her yıl BTK'ya ödeyecek.
Bakan Uraloglu, mevcut mobil ağ yetkilileri 30 Nisan 2029'da sona erecek: “Söz konusu tarihten itibaren mevcut izin sona erecek ve bu tarihten sonra, operatörlerimizin altyapısı ve hizmetleri teklif kapsamında sunulacak yetkilendirme rejimine tabi olacaktır. Yetkilendirme süresi 31 Aralık 2042'ye kadar geçerli olacaktır” dedi.
Bakan Uraloğlu ayrıca operatörlerin tekliflerini 9 Ekim'den itibaren sunabileceğini ve başvuru için son tarihin 09.30 ila 16.30 olduğunu söyledi. Uraloglu, teklifin aynı gün merkezi binanın merkezi binasında 10.30'da yapılacağını da sözlerine ekledi.
“İnternetteki mobil hızımız en az 10 kez artacak”
Bakan Uraological, 5G teknolojisi Türkiye'ye dijitalleştirme yolculuğunda büyük önem taşıyor: “2G, 3G ve 4.5G hizmetleri operatörlerle yoğun teknik çalışmalara başarıyla devam ediyor. Yeni ile mobil internet hızının en az 10 katı arttı.
Yerli gereksinim ve milliyet
5G altyapısı, yerli ve milliyet altyapısında artırılacak, “iç ürünün % 60'ına kadar, ulusal iletişim ürününün yüzde 30'una kadar kullanmak zorunda kalacak. Bu nedenle, her iki teknoloji de dışarıdan bağımlılığı azaltacak ve iç üretimi teşvik edecek” dedi.